top of page
Eliz Temmuz 2018..jpg
Eliz Edebiyat
Aylık Edebiyat Dergisi
​

ISSN: 1308-6502

Yayın Tarihi: Temmuz 2018

Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın

Sayfa Sayısı: 16

Dili: Türkçe

Sayı: 115

​​

Genel yayın yönetmenliÄŸini Hilmi HaÅŸal'ın yaptığı Eliz Edebiyat dergisinin Temmuz 2018 tarihli 115. sayısında "Herkesin Anlayamayacağı Åžiir" adlı ÅŸiirimi okuyabilirsiniz. Åžiirin adı, Ahmet HâÅŸim’in “Herkesin AnlayabileceÄŸi Åžiir”(*) baÅŸlıklı yazısına göndermede bulunuyor. Her sayısında bir ÅŸairin el yazısı ÅŸiirini kapaktan yayımlayan ve o ÅŸaire iliÅŸkin Hilmi HaÅŸal imzalı bir deÄŸerlendirme yazısına yer veren dergi adını da "Elizi" olarak tanımladığı bu ÅŸiirlerden alıyor. Bu sayısının kapağında Cevahir Bedel’in "CânefÅŸân" baÅŸlıklı ÅŸiirine yer veren dergide aynı zamanda "Cevahir Bedel ve Masala Katılmış Çayır Sesi" baÅŸlıklı bir deÄŸerlendirme yazısı var. Dergide, Ozan Öztepe’nin “Sûsika Mara GünlüÄŸü,” Josef Kılçıksız’ın “Ilgıma Kapılan Nehir” adlı öyküsü, Halûk Cengiz’in “Fiske Seansları – 76,” Nuri Demirci'nin “Bu Sayfa” adlı yazı dizisinin 17. bölümü ile Samim Sadık - Halûk Cengiz imzalı "Edebiyat GünlüÄŸü-115" yer alıyor. Bu sayıda yayımlanan ÅŸiirler arasında Aslıhan TüylüoÄŸlu’nun “Kırmızı Mayıs,” Dilek Kurt’un “FaraÅŸta Kalanlar,” Hızır Ä°rfan Önder’in “Yitik Hayat,” bu yıl Kemal Özer ÅŸiir ödülünü alan Mehmet Ercan’ın “KuÅŸ YaÄŸmuru,” Sedat ÇaÄŸlar’ın “Numara 36,” Neval Savak’ın “TaÅŸuzaklığı” adlı ÅŸiirleri öne çıkıyor. Ayrıca derginin arka kapağında her sayı yabancı bir ÅŸairden çeviri ÅŸiirler yayımlanıyor. Bu sayının ÅŸairi Titos Patrikios. “YaÅŸayan en büyük Yunan ÅŸairi,” olarak kabul edilen Patrikios’un beÅŸ ÅŸiirini Ä°brahim OnsunoÄŸlu Türkçeye çevirmiÅŸ. Derginin internet sitesine eriÅŸmek için "Eliz Edebiyat" linkini, “Herkesin Anlayamayacağı Åžiir” adlı ÅŸiirimin Türkçe olarak tarafımdan seslendiriliÅŸini dinlemek için “Herkesin Anlayamayacağı Åžiir” linkini tıklayabilirsiniz.

 

(*) “HERKESÄ°N ANLAYABÄ°LECEĞİ ŞİİR. Abartmadan denilebilir ki herkesin anlayabileceÄŸi ÅŸiir, yalnızca aÅŸağı düzeydeki ÅŸairlerin iÅŸidir. Büyük ÅŸiirlerin kapıları, tunç kanatlı saÄŸlam kent kapıları gibi, sımsıkı kapalıdır, her el o kanatları itemez ve o kapılar bazen yüzyıllarca insanlara kapalı durur. Son yıllarda bir tarihçimizin kolları Nedim'i kalın kafalılığa karşı saklayan kalenin kapı kanatlarını araladıktan sonradır ki, cüceler o ÅŸiirin bahçelerine girebildiler. Fakat bu girenlerden birçoÄŸunun anlayışı, çini duvar üzerinde kirli el izleri gibi, ancak Nedim'i kirletmiÅŸtir. Her ÅŸiirin, ruh düzeylerine göre çeÅŸitli derecelerde anlamları olduÄŸuna bundan daha yeterli bir kanıt aramaya gerek var mı?” ~ Ahmet HâÅŸim

bottom of page