top of page

16 Aralık 2017, Cumartesi,

Saat 15:30,

Edebiyatın Aynasında İktisat Paneli

VolkanHacıoğlu & Nükhet Eren

İktisatçı Prof. Dr. Ercan Eren'in eşi ve Papirüs dergisi genel yayın yönetmeni yazar Nükhet Eren'in moderatörlüğünde Ortak Yaşamı Geliştirme Vakfı tarafından düzenlenen, 'Nükhet Eren Yaratıcı Yazarlık Atölyesi' (NEYYA) yazarlarının katılımıyla, Ortaçağ tacirlerinden büyük keşiflere, Sanayi Devrimi'nden 1929 buhranına kurmaca metinlerdeki iktisadî olguların tartışıldığı 'Edebiyatın Aynasında İktisat' paneli 16 Aralık 2017 Cumartesi günü saat 15:30'da gerçekleştirildi. İlgi gösteren herkese teşekkür ederiz.

Panelde sunulan bildirilerin özetleri:

[Macellan]


1300’den itibaren Avrupa’da o şehirden bu şehire mal satmak için gezinen tüccarlar, deniz taşımacılığını kullanmaya başlamıştır. Özellikle Ceneviz ve Venedikli tacirler Akdeniz’de Avrupa, Asya, Afrika liman şehirlerini iyi bilmektedir. Bu arada uzak doğu ülkelerden gelen baharat farklı bir yol izlemektedir. Baharatın iktisadi önemi, bu yollara sahip olmanın kazançlı yanı, doğunun zenginliğini ele geçirme arzusunun getirdiği arayışların sonucunda neler olmaktadır. Zweig'ın "Macellan" adlı eserinde neler görünüyor?

[Kayıp Cennet]


Keşifler, Rönesans, dinde reformlar sonrasında Milton’un sorduğu soru kuvvetli bir anlam kazanıyor. “İnsan cennetten kovulmasaydı iktisat kavramı doğar mıydı?” Cennet, iktisadî olarak neye karşılık geliyor, cennetin ortadan kaybolması, yerine kapitalizmin gelmesi midir? 1600’lerde yazılan "Kayıp Cennet"ten Karl Marx’a giden bir yoldan söz ediliyor. Üretmeyen işçiliğe yönelik önce ve sonra söylenenler var.

[Goriot Baba]


1776’da Adam Smith "Ulusların Zenginliği"ni yazıyor. Klasik iktisat sürecinin başlamasının iki nedeni olduğundan söz edilmekte. İlki bilimsel devrim (Newton ve Kepler) ikincisi sanayi devriminin başlaması. Klasik iktisat denilen iktisadî düşünce sermaye sahiplerinin çıkarlarını gözeten düşünce midir? Sanayi kapitalizmi, iktisadî büyüme, işbölümü, verimlilik, emek değer teorisi, denge durumu gibi kavramların tartışıldığı 19. yüzyıl kapitalizmi için Balzac neler söylüyor.

[Buddenbrooks]


Alman Tarihçi Okulu, 1840’larda başlayıp 1915'de sona ermişti. Alman Tarihçi Okulu'nun doğduğu Almanya bölünmüş ve zayıf bir tarım ülkesidir. Milliyetçilik, yurtseverlik, devlete sadakat, sıkı çalışmaya ve göreve adanma, Alman sanayinin yapısını değiştirmek ve büyümek için bir araya getirilir.1850’lerde İngiltere’nin çok gerisinde kalan sanayiyi geliştirmek için devlet müdahalesi yapılacaktır. Bu dönemin Almanya’sında yaşayan bir ailenin uzun hikâyesinin anlatıldığı "Buddenbrook Ailesi" romanı, sayısız ticarî ve sanayî yapılanmaları ve ilişkileri kapsamında ele alınabilen örneklerle doludur. Maassen Tarifesi’nden Kıtasal gümrük birliğine kadar sayısız iktisadî unsurları içeren romana biz bir ayna tutalım mı?

[Bitmeyen Kavga]


Ortaya çıkışı 16. yüzyıla kadar götürülebilen kapitalizm zaman zaman iktisadî krizler yaşamaktadır. 1929 kriziyle kapitalizmin dışarıdan müdahale olmaksızın krizi aşamadığı anlaşılmış ve kriz teorileri de yeniden tartışılmaya başlanmıştır. 1929 krizini ele alırken üzerine konuşulması gerekenler nelerdir? Kapitalist dünyanın girdiği büyük buhran esnasında Kaliforniya’da tarım işçilerinin yaşadıklarını nasıl aktarmıştır yazar Steinbeck. Politik bir çerçeve içerisinde tarımsal sahadaki etkilenmeye dair neler söylenebilir?

bottom of page